089. Fecr - (Tan) Al-Fajr — الفجر

velfecr.

Türkçe:
Yemin olsun tan yerinin ağarma vaktine,
İngilizce:
By the break of Day
Fransızca:
Par l'Aube !
Almanca:
Bei der Morgendämmerung,
Rusça:
Клянусь зарею!
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالْفَجْرِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Andolsun fecre.
Diyanet Vakfı:
Andolsun Fecre,

veleyâlin `aşr.

Türkçe:
On geceye,
İngilizce:
By the Nights twice five;
Fransızca:
et par les dix nuits !
Almanca:
und bei zehn Nächten,
Rusça:
Клянусь десятью ночами!
Arapça:
وَلَيَالٍ عَشْرٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
On geceye (Zilhicce ayının ilk on gecesine).
Diyanet Vakfı:
On geceye,

veşşef`i velvetr.

Türkçe:
Çifte ve teke,
İngilizce:
By the even and odd (contrasted);
Fransızca:
Par le pair et l'impair !
Almanca:
und bei dem Geraden und dem Ungeraden,
Rusça:
Клянусь четом и нечетом!
Arapça:
وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çifte ve teke.
Diyanet Vakfı:
Çifte ve teke,

velleyli iẕâ yesr.

Türkçe:
Yola koyulduğu zaman geceye.
İngilizce:
And by the Night when it passeth away;-
Fransızca:
Et par la nuit quand elle s'écoule !
Almanca:
und bei der Nacht, wenn sie vergeht!
Rusça:
Клянусь ночью, когда она проходит!
Arapça:
وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gitmekte olan geceye.
Diyanet Vakfı:
(her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye

hel fî ẕâlike ḳasemül liẕî ḥicr.

Türkçe:
Nasıl, bunlarda akıl sahibi için bir yemin var mı?
İngilizce:
Is there (not) in these an adjuration (or evidence) for those who understand?
Fransızca:
N'est-ce pas là un serment, pour un doué d'intelligence ?
Almanca:
Gibt es darin etwa einen Schwur für einen mit Verstand?!
Rusça:
Неужели этих клятв не достаточно для обладающего разумом?
Arapça:
هَلْ فِي ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Nasıl, bunlarda bir akıl sahibi için yemin var değil mi?
Diyanet Vakfı:
Bunlarda akıl sahibi için elbette birer yemin (değeri) vardır.

elem tera keyfe fe`ale rabbüke bi`âd.

Türkçe:
Görmedin mi ne yaptı Rabbin Âd kavmine?
İngilizce:
Seest thou not how thy Lord dealt with the 'Ad (people),-
Fransızca:
N'as-tu pas vu comment ton Seigneur a agi avec les Aad
Almanca:
Sahst du etwa nicht, wie dein HERR verfuhr mit 'Aad,
Rusça:
Неужели ты не видел, как твой Господь поступил с адитами,
Arapça:
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?
Diyanet Vakfı:
Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine?

irame ẕâti-l`imâd.

Türkçe:
Sütunlarla dolu İrem'e,
İngilizce:
Of the (city of) Iram, with lofty pillars,
Fransızca:
[avec] Iram , [la cité] à la colonne remarquable,
Almanca:
die von Iram mit den Hohen,
Rusça:
народом Ирама, который был подобен колоннам,
Arapça:
إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sütunlar sahibi İrem'e?
Diyanet Vakfı:
Direkleri (yüksek binaları) olan, İrem şehrine?

elletî lem yuḫlaḳ miŝlühâ fi-lbilâd.

Türkçe:
Ki beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
İngilizce:
The like of which were not produced in (all) the land?
Fransızca:
dont jamais pareille ne fut construite parmi les villes ?
Almanca:
ihresgleichen in den Ländern nicht erschaffen wurde,
Rusça:
подобных которому не было создано на земле?
Arapça:
الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
Diyanet Vakfı:
Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı,

veŝemûde-lleẕîne câbu-ṣṣaḫra bilvâd.

Türkçe:
Ve ne yaptı vadide kayaları oyan Semûd kavmine?
İngilizce:
And with the Thamud (people), who cut out (huge) rocks in the valley?-
Fransızca:
et avec les Tamud qui taillaient le rocher dans la vallée ?
Almanca:
sowie mit Thamud, diejenigen, die den Fels im Tal ausmeißelten,
Rusça:
С самудянами, которые рассекали скалы в лощине?
Arapça:
وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Vâdide kayaları yontan Semud kavmine?
Diyanet Vakfı:
O vadide kayaları yontan Semud kavmine?

vefir`avne ẕi-l'evtâd.

Türkçe:
Ve kazıklar sahibi Firavun'a.
İngilizce:
And with Pharaoh, lord of stakes?
Fransızca:
ainsi qu'avec Pharaon, l'homme aux épieux ?
Almanca:
sowie mit Pharao, der von den Pyramiden,
Rusça:
С Фараоном, владыкой кольев?
Arapça:
وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kazıklar sahibi (güçlü, kuvvetli) Firavun'a?
Diyanet Vakfı:
Kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a?

Pages

089. Fecr - (Tan) Al-Fajr — الفجر beslemesine abone olun.