
rasûley yetlû `aleyküm âyâti-llâhi mübeyyinâtil liyuḫrice-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti mine-żżulümâti ile-nnûr. vemey yü'mim billâhi veya`mel ṣâliḥay yüdḫilhü cennâtin tecrî min taḥtihe-l'enhâru ḫâlidîne fîhâ ebedâ. ḳad aḥsene-llâhü lehû rizḳâ.
Türkçe:
Bir elçi indirmiştir ki, iman edip barışa/hayra yönelik işler sergileyenleri, karanlıklardan nura çıkarmak için Allah'ın ayetlerini açık-seçik okur. Allah'a inanıp barışa/hayra yönelik bir iş yapanı Allah, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Böyleleri, orada sürekli kalacaklardır. Allah böylesi için rızkı gerçekten güzelleştirmiştir.
İngilizce:
An Messenger, who rehearses to you the Signs of Allah containing clear explanations, that he may lead forth those who believe and do righteous deeds from the depths of Darkness into Light. And those who believe in Allah and work righteousness, He will admit to Gardens beneath which Rivers flow, to dwell therein for ever: Allah has indeed granted for them a most excellent Provision.
Fransızca:
un Messager qui vous récite les versets d'Allah comme preuves claires, afin de faire sortir ceux qui croient et accomplissent les bonnes oeuvres des ténèbres à la lumière. Et quiconque croit en Allah et fait le bien, Il le fait entrer aux Jardins sous lesquels coulent les ruisseaux, pour y demeurer éternellement. Allah lui a fait une belle attribution.
Almanca:
einen Gesandten, der euch ALLAHs Ayat deutlich vorträgt, damit ER diejenigen, die den Iman verinnerlicht und gottgefällig Gutes getan haben, von den Finsternissen ins Licht herausbringt. Und wer den Iman an ALLAH verinnerlicht und gottgefällig Gutes tut, den läßt ER in Dschannat eintreten, die von Flüssen durchflossen sind, ewig darin sind sie. Bereits schön machte ALLAH ihm das Rizq.
Rusça:
Посланника, который читает вам ясные аяты Аллаха, чтобы вывести тех, которые уверовали и совершали праведные деяния, из мраков к свету. Тех, которые уверовали в Аллаха и поступали праведно, Аллах введет в Райские сады, в которых текут реки. Они пребудут там вечно. Аллах уже сделал их удел прекрасным!
Arapça:
رَّسُولًا يَتْلُو عَلَيْكُمْ آيَاتِ اللَّهِ مُبَيِّنَاتٍ لِّيُخْرِجَ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ ۚ وَمَن يُؤْمِن بِاللَّهِ وَيَعْمَلْ صَالِحًا يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۖ قَدْ أَحْسَنَ اللَّهُ لَهُ رِزْقًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Size Allah'ın açık açık âyetlerini okuyan bir elçi (gönderdi) ki inanıp faydalı işler yapanları, karanlıklardan aydınlığa çıkarsın. Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa (Allah) onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. Allah ona gerçekten ne güzel rızık vermiştir.
Diyanet Vakfı:
İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah'ın apaçık ayetlerini okuyan bir Peygamber göndermiştir. Kim Allah'a inanır ve faydalı iş yaparsa Allah onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. Allah o kimse için gerçekten güzel bir rızık vermiştir.

allâhü-lleẕî ḫaleḳa seb`a semâvâtiv vemine-l'arḍi miŝlehünn. yetenezzelü-l'emru beynehünne lita`lemû enne-llâhe `alâ külli şey'in ḳadîruv veenne-llâhe ḳad eḥâṭa bikülli şey'in `ilmâ.
Türkçe:
Allah O'dur ki, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yaratmıştır. Emir/iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki, Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın bilgi bakımından her şeyi kuşattığını bilesiniz.
İngilizce:
Allah is He Who created seven Firmaments and of the earth a similar number. Through the midst of them (all) descends His Command: that ye may know that Allah has power over all things, and that Allah comprehends, all things in (His) Knowledge.
Fransızca:
Allah qui a créé sept cieux et autant de terres. Entre eux [Son] commandement descend, afin que vous sachiez qu'Allah est en vérité Omnipotent et qu'Allah a embrassé toute chose de [Son] savoir.
Almanca:
ALLAH ist Derjenige, Der sieben Himmel erschuf und von der Erde ihresgleichen. Die Anweisung steigt zwischen ihnen nach und nach hinab, damit ihr wisst, daß ALLAH doch über alles allmächtig ist, und daß ALLAH doch bereits alles mit Wissen umfaßte.
Rusça:
Аллах - Тот, Кто сотворил семь небес и столько же земель. Повеление нисходит между ними, чтобы вы знали, что Аллах способен на всякую вещь и что Аллах объемлет знанием всякую вещь.
Arapça:
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ وَمِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ يَتَنَزَّلُ الْأَمْرُ بَيْنَهُنَّ لِتَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah O'dur ki yedi göğü ve yerden de onlar kadarını yarattı. Emir bunlar arasında iner ki Allah'ın her şeye kâdir olduğunu ve Allah'ın bilgisinin, her şeyi kuşattığını bilesiniz.
Diyanet Vakfı:
Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
Pages
