Âl-i İmran

İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Arapça:

inne-lleẕîne keferû len tugniye `anhüm emvâlühüm velâ evlâdühüm mine-llâhi şey'â. veülâike hüm veḳûdü-nnâr.

Türkçe:
Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar, işte onlar, ateşin yakıtıdırlar.
İngilizce:
Those who reject Faith,- neither their possessions nor their (numerous) progeny will avail them aught against Allah: They are themselves but fuel for the Fire.
Fransızca:
Ceux qui ne croient pas, ni leur biens ni leurs enfants ne les mettront aucunement à l'abri de la punition d'Allah. Ils seront du combustible pour le Feu,
Almanca:
Gewiß, denjenigen, die Kufr betrieben haben, werden weder ihre Vermögenswerte noch ihre Kinder vor ALLAH etwas nützen. Und diese sind der Brennstoff des Feuers.
Rusça:
Ни богатство, ни дети ничем не помогут перед Аллахом тем, кто не уверовал. Они являются растопкой для Огня.
Arapça:
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَن تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلَا أَوْلَادُهُم مِّنَ اللَّهِ شَيْئًا ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمْ وَقُودُ النَّارِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçek şu ki, kâfirlere, Allah'tan gelecek bir zararı, ne malları, ne de evlatları engelleyemez. İşte onlar, o ateşin yakıtı olacaklar.
Diyanet Vakfı:
Bilinmelidir ki inkar edenlerin ne malları ne de evlatları Allah huzurunda kendilerine bir fayda sağlayacaktır. İşte onlar cehennemin yakıtıdır.

inne-lleẕîne keferû len tugniye `anhüm emvâlühüm velâ evlâdühüm mine-llâhi şey'â. veülâike aṣḥâbü-nnâr. hüm fîhâ ḫâlidûn.

Türkçe:
Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da kendilerine Allah'a karşı bir yarar asla sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde.
İngilizce:
Those who reject Faith,- neither their possessions nor their (numerous) progeny will avail them aught against Allah: They will be companions of the Fire,-dwelling therein (for ever).
Fransızca:
Quant à ceux qui ne croient pas, ni leurs biens, ni leurs enfants ne pourront jamais leur servir contre la punition d'Allah. Et ce sont les gens du Feu : ils y demeureront éternellement.
Almanca:
Gewiß, denjenigen, die Kufr betrieben haben, werden weder ihre Vermögenswerte noch ihre Kinder vor ALLAH etwas nutzen. Und diese sind die Weggenossen des Feuers. Darin werden sie ewig bleiben.
Rusça:
Ни имущество, ни дети ничем не помогут перед Аллахом тем, которые не уверовали. Они будут обитателями Огня и пребудут там вечно.
Arapça:
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَن تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلَا أَوْلَادُهُم مِّنَ اللَّهِ شَيْئًا ۖ وَأُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ ۚ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O inkâr edenler (var ya), onların ne malları, ne de evlatları, onlara Allah'a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar, ateş halkıdır; orada ebedi kalacaklardır.
Diyanet Vakfı:
İnkar edenler var ya, onların malları da evlatları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliklerdir; onlar orada ebedi kalacaklardır.

ülâike cezâühüm magfiratüm mir rabbihim vecennâtün tecrî min taḥtihe-l'enhâru ḫâlidîne fîhâ. veni`me ecru-l`âmilîn.

Türkçe:
İşte bunların ödülleri Rablerinden bir bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Sürekli kalacaklardır orada. İş yapıp değer üretenlerin ücreti ne güzeldir!
İngilizce:
For such the reward is forgiveness from their Lord, and Gardens with rivers flowing underneath,- an eternal dwelling: How excellent a recompense for those who work (and strive)!
Fransızca:
Ceux-là ont pour récompense le pardon de leur Seigneur, ainsi que les Jardins sous lesquels coulent les ruisseaux, pour y demeurer éternellement. Comme est beau le salaire de ceux qui font le bien !
Almanca:
Für diese ist ihre Belohnung Vergebung von Ihrem HERRN und Dschannat, die von Flüssen durchflossen sind, in denen sie ewig bleiben. Und was für eine schöne Belohnung für die gottgefällig Handelnden!
Rusça:
воздаянием будут прощение от их Господа и Райские сады, в которых текут реки и в которых они пребудут вечно. Как же прекрасно воздаяние тружеников!
Arapça:
أُولَٰئِكَ جَزَاؤُهُم مَّغْفِرَةٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَجَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا ۚ وَنِعْمَ أَجْرُ الْعَامِلِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte onların mükafatı (ödülleri) Rableri tarafından bağışlanma ve altından ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlerdir. Çalışanların mükafatı ne güzeldir!
Diyanet Vakfı:
İşte onların mükafatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükafatı ne güzeldir!
Âl-i İmran beslemesine abone olun.